Ãœye Ol
Ãœye GiriÅŸi
Webmail | Hizmetlerimiz | Yardım Konuları | Faydalı Linkler | Şifremi Unuttum? | Yeni Üyelik
Marbleport'a HoÅŸgeldiniz
Anasayfam YapAna Sayfam Yap Favorilerime ekleSık Kullanılanlara Ekle
  Site içi Arama:
Madencilik Kültürü

6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU DEVAMI III

Ä°KÄ°NCÄ° KISIM
Özel Borç Ä°liÅŸkileri
BÄ°RÄ°NCÄ° BÖLÜM
Satış SözleÅŸmesi
BÄ°RÄ°NCÄ° AYIRIM
Genel Hükümler
A. Tanımı ve hükümleri
MADDE 207- Satış sözleÅŸmesi, satıcının,satılanınzilyetlik ve mülkiyetini alıcıyadevretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiÄŸi sözleÅŸmedir.
SözleÅŸme ile aksi kararlaÅŸtırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.
Durum ve koÅŸullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaÅŸtırılmış bedel hükmündedir.
B. Yarar ve hasar
MADDE 208-Kanundan, durumun gereÄŸinden veya sözleÅŸmede öngörülen özel koÅŸullardan doÄŸan ayrık hâller dışında, satılanın yarar ve hasarı; taşınır satışlarında zilyetliÄŸin devri, taşınmaz satışlarında ise tescil anına kadar satıcıya aittir.
Taşınır satışlarında, alıcının satılanın zilyetliÄŸini devralmada temerrüde düÅŸmesi durumunda zilyetliÄŸin devri gerçekleÅŸmiÅŸçesine satılanın yarar ve hasarı alıcıya geçer.
Satıcı alıcının isteÄŸi üzerine satılanı ifa yerinden baÅŸka bir yere gönderirse, yarar ve hasar, satılanın taşıyıcıya teslim edildiÄŸi anda alıcıya geçer.
Ä°KÄ°NCÄ° AYIRIM
Taşınır Satışı
A. Konusu
MADDE 209- Taşınır satışı, Türk Medenî Kanunu uyarınca taşınmazsayılanlar dışında kalan ve diÄŸer kanunlarda taşınır olarak belirtilen ÅŸeylerin satışıdır.
Ürünler, bir yapının yıkıntıları ve taÅŸ ocağından çıkarılacak taÅŸlar gibi, taşınmazdan ayrıldıktan sonra mülkiyeti devredilecek bütünleyici parçaların satılması da taşınır satışıdır.
B. Satıcının borçları
I. ZilyetliÄŸin devri
1. Kural
MADDE 210- Satıcı, satılanın mülkiyetini geçirmek amacıyla, zilyetliÄŸini alıcıya devretmekle yükümlüdür.
2. Devir ve taşıma giderleri
MADDE 211- Aksine sözleÅŸme veya âdet yoksa, ölçme ve tartma gibi devir giderleri satıcıya, satılanı devralmak üzere yapılan giderler ve satılanın ifa yerinden baÅŸka yere taşınması gerektiÄŸinde, taşıma giderleri alıcıya aittir.
Gidersiz devir kararlaÅŸtırılmışsa, satıcı taşıma giderlerini üstlenmiÅŸ sayılır.
Liman ve gümrük giderleri olmaksızın devir kararlaÅŸtırılmışsa satıcı, dış satım, transit ve dış alım vergilerini üstlenmiÅŸ sayılır; ancak satılanın alıcı tarafından devralındığı sırada ödenmiÅŸ olan tüketim vergilerini üstlenmiÅŸ sayılmaz.
3. Satıcının temerrüdü
a. Kural ve ayrık durum
MADDE 212- Satıcının temerrüdü hâlinde, borçlunun temerrüdüne iliÅŸkin genel hükümler uygulanır.
ZilyetliÄŸin devri için belirli bir süre konulmuÅŸ olan ticari satışlarda, satıcı temerrüde düÅŸerse alıcının, devir isteminden vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden doÄŸan zararının giderilmesini istediÄŸi kabul edilir.
Alıcı, satılanın devredilmesini isteme niyetinde ise, belirlenen sürenin bitiminde bunu satıcıya hemen bildirmek zorundadır.
b. Giderim borcu ve kapsamı
MADDE 213- Borcunu ifa etmeyen satıcı, alıcının bu yüzden uÄŸradığı zararı gidermekle yükümlüdür.
Satıcı borcunu ifa etmezse alıcı, satış bedeli ile kendisine devredilmeyen satılanın yerine, bir baÅŸkasını satın almak için dürüstlük kurallarına uygun olarak ödediÄŸi bedel arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir.
Satılan, borsada kayıtlı veya piyasa fiyatı bulunan mallardan ise alıcı, onun yerine bir baÅŸkasını satın alma zorunda olmaksızın, satış bedeli ile belirlenmiÅŸ ifa günündeki piyasa fiyatı arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir.
II. Zapttan sorumluluk
1. Konusu
MADDE 214- Satış sözleÅŸmesinin kurulduÄŸu sırada var olan bir hak dolayısıyla, satılanın tamamı veya bir kısmı bir üçüncü kiÅŸi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur.
Alıcı, elinden alınma tehlikesini sözleÅŸmenin kurulduÄŸu sırada biliyor idiyse satıcı, ayrıca üstlenmiÅŸ olmadıkça bundan dolayı sorumlu olmaz.
Satıcı, üçüncü kiÅŸinin hakkını gizlemiÅŸse, sorumluluÄŸunu kaldırma veya sınırlama konusunda yapılmış olan anlaÅŸma kesin olarak hükümsüzdür.
2. Yargılama usulü
a. Davanın bildirimi
MADDE 215-Satılanın elinden alınması tehlikesi ile karşılaÅŸan alıcı, kendisine karşı açılan davayı satıcıya bildirdiÄŸi zaman satıcı, durumun gereÄŸine göre ve yargılama usulü uyarınca ya alıcının yanında davaya katılmak ya da alıcı yerine geçerek üçüncü kiÅŸiye karşı davayı takip etmek ve savunmak zorundadır.
Bildirme, davaya katılmaya ve savunmaya elveriÅŸli bir zamanda yapılmışsa, alıcının aleyhinde verilen hüküm, onun ağır kusuru yüzünden verildiÄŸi ispat edilmedikçe, satıcı için de sonuç doÄŸurur.
Dava, kendisine yüklenilemeyen sebeplerden dolayı satıcıya bildirilmemiÅŸse satıcı, zamanında bildirilmiÅŸ olsaydı daha elveriÅŸli bir hüküm elde edilebileceÄŸini ispatladığı ölçüde sorumluluktan kurtulur.
b. Mahkeme kararı olmaksızın satılanı verme
MADDE 216- Satıcının zapttan sorumluluÄŸu aÅŸağıdaki hâllerde devam eder:
1. Alıcı, bir mahkeme kararı beklemeksizin üçüncü kiÅŸinin hakkını dürüstlük kurallarına uygun olarak tanımış ve satılanı ona vermiÅŸse.
2. Alıcı, üçüncü kiÅŸinin kendisine karşı dava açmasını beklemeden, satıcıyı satılan üzerindeki hak iddiasına iliÅŸkin uyuÅŸmazlığı dava yoluyla çözümlemesi, aksi takdirde tahkim yoluna baÅŸvuracağı konusunda gecikmeksizin uyarmış ve bundan sonuç alamadığı için tahkim yoluna baÅŸvurmuÅŸsa.
Satıcının sorumluluÄŸu, alıcının satılanı üçüncü kiÅŸiye vermekle yükümlü olduÄŸunu ispat etmesi durumunda da devam eder.
3. Alıcının hakları
a. Tam zapt hâlinde
MADDE 217-Satılanın tamamı alıcının elinden alınmışsa, satış sözleÅŸmesi kendiliÄŸinden sona ermiÅŸ sayılır ve alıcı satıcıdan aÅŸağıdaki istemlerde bulunabilir:
1. Satılandan elde ettiÄŸi veya elde etmeyi ihmal eylediÄŸi ürünlerin deÄŸeri indirilerek, ödemiÅŸ olduÄŸu satış bedelinin faizi ile birlikte geri verilmesini.
2. Satılanı elinden alan üçüncü kiÅŸiden isteyemeyeceÄŸi giderleri.
3. Davayı satıcıya bildirmekle kaçınılabilecek olanlar dışında kalan bütün yargılama giderleri ile yargılama dışındaki giderleri.
4. Satılanın tamamen elinden alınması yüzünden doÄŸrudan doÄŸruya uÄŸradığı diÄŸer zararları.
Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceÄŸini ispat etmedikçe, alıcının satılanın elinden alınması yüzünden uÄŸramış olduÄŸu diÄŸer zararları da gidermekle yükümlüdür.
b. Kısmi zapt hâlinde
MADDE 218- Satılanın bir kısmı elinden alınmış veya satılan sınırlı ayni bir hakla yüklenmiÅŸse alıcı, sadece bu yüzden uÄŸradığı zararın giderilmesini isteyebilir.
Ancak alıcının, satılandaki bu durumu bilseydi onu satın almayacağı durum ve koÅŸullardan anlaşılıyorsa, alıcı hâkimden sözleÅŸmenin sona ermesine karar vermesini isteyebilir. Bu durumda alıcı, satılanın elinde kalmış olan kısmını o zamana kadar elde etmiÅŸ olduÄŸu yararlarla birlikte, satıcıya geri vermekle yükümlüdür.
III. Ayıptan sorumluluk
1. Konusu
a. Genel olarak
MADDE 219- Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiÄŸi niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduÄŸu gibi, nitelik veya niteliÄŸi etkileyen niceliÄŸine aykırı olan, kullanım amacı bakımından deÄŸerini ve alıcının ondan beklediÄŸi faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.
Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.
b. Hayvan satışında
MADDE 220- Hayvan satışında satıcı, yazılı olarak üstlenmedikçe veya ağır kusuru olmadıkça ayıptan sorumlu olmaz.
2. Sorumsuzluk anlaşması
MADDE 221-Satıcı satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, ayıptan sorumluluÄŸunu kaldıran veya sınırlayan her anlaÅŸma kesin olarak hükümsüzdür.
3. Alıcının bildiği ayıplar
MADDE 222- Satıcı, satış sözleÅŸmesinin kurulduÄŸu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu deÄŸildir.
Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceÄŸi ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmiÅŸse sorumlu olur.
4. Gözden geçirme ve satıcıya bildirme
a. Genel olarak
MADDE 223- Alıcı, devraldığı satılanın durumunu iÅŸlerin olaÄŸan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluÄŸunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiÅŸ sayılır. Ancak, satılanda olaÄŸan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduÄŸu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiÅŸ sayılır.
b. Hayvan satışında
MADDE 224- Hayvan satışında satıcının sorumlu olacağı süre yazılı olarak belirlenmemiÅŸ ve ayıp da hayvanın gebeliÄŸine iliÅŸkin deÄŸilse satıcı, ancak ayıbın devrin yapıldığı veya alıcının   devralmada   temerrüdünün   gerçekleÅŸtiÄŸi   günden   baÅŸlayarak   dokuz  gün   içinde kendisine bildirilmesi ve ayrıca, hayvanın bilirkiÅŸilerce gözden geçirilmesinin aynı süre içinde yetkili makamdan istenmesi hâlinde sorumlu olur.
5. Satıcının ağır kusurunun sonuçları
MADDE 225- Ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiÅŸ olduÄŸunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz.
Satıcılığı meslek edinmiÅŸ kiÅŸilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir.
6. Satılanın baÅŸka yerden gönderilmesi
MADDE 226- BaÅŸka yerden gönderilen satılanın ayıplı olduÄŸunu ileri süren alıcı, bulunduÄŸu yerde satıcının temsilcisi yoksa, satılanın korunması için gerekli önlemleri geçici olarak almakla yükümlüdür. Alıcı, ayıplı olduÄŸunu ileri sürdüÄŸü satılanın korunması için gerekli önlemleri almaksızın onu satıcıya geri gönderemez.
Alıcı, satılanın durumunu gecikmeksizin usulüne göre tespit ettirmekle yükümlüdür. Bunu yaptırmazsa, ileri sürdüÄŸü ayıbın, satılanın kendisine ulaÅŸtığı zamanda var olduÄŸunu ispat yükü alıcıya düÅŸer.
Satılanın kısa zamanda bozulma tehlikesi varsa, alıcı onu bulunduÄŸu yerdeki mahkeme aracılığıyla sattırmaya yetkili, hatta satıcının yararı gerektiriyorsa sattırmakla yükümlüdür. Alıcı, durumu satıcıya en kısa zamanda bildirmezse, bundan doÄŸan zarardan sorumlu olur.
7. Alıcının seçimlik hakları
a. Genel olarak
MADDE 227- Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduÄŸu hâllerde alıcı, aÅŸağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduÄŸunu bildirerek sözleÅŸmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediÄŸi takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. Ä°mkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile deÄŸiÅŸtirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uÄŸradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleÅŸmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın deÄŸerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleÅŸmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle deÄŸiÅŸtirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.
b. Satılanın yok olması veya ağır biçimde zarara uÄŸraması
MADDE 228- Alıcıya ayıplı olarak devredilmiÅŸ olan satılanın ayıptan, beklenmedik hâlden  veya mücbir sebepten  dolayı yok olması  veya ağır biçimde  zarara uÄŸraması, alıcının sözleÅŸmeden dönme hakkını kullanmasını engellemez. Bu durumda alıcı, satılandan elinde ne kalmışsa onu geri vermekle yükümlüdür.
Satılan alıcıya yüklenebilen bir sebep yüzünden yok olmuÅŸsa veya alıcı onu baÅŸkasına devretmiÅŸse ya da biçimini deÄŸiÅŸtirmiÅŸse alıcı, ancak deÄŸerindeki eksiklik karşılığının satış bedelinden indirilmesini isteyebilir.
8. Dönmenin sonuçları
a. Genel olarak
MADDE 229- Satış sözleÅŸmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiÄŸi yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Buna karşılık alıcı da, satıcıdan aÅŸağıdaki istemlerde bulunabilir:
1. ÖdemiÅŸ olduÄŸu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesi.
2. Satılanın tamamen zaptında olduÄŸu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduÄŸu giderlerin ödenmesi.
3. Ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesi.
Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceÄŸini ispat etmedikçe, alıcının diÄŸer zararlarını da gidermekle yükümlüdür.
b. Birden çok mal satışında
MADDE 230- Birden çok mal veya birden çok parçadan oluÅŸan bir mal, birlikte satılmış olup da bunlardan bazıları ayıplı çıkarsa, dönme hakkı bunlardan ancak ayıplı çıkanlar için kullanılabilir. Ancak, alıcıya veya satıcıya önemli bir zarar vermeksizin ayıplı parçanın diÄŸerinden ayrılmasına imkân yoksa, dönme hakkının satılanın tamamını kapsaması zorunludur.
Satılanın aslı için satıştan dönülmesi, ayrı satış bedeli gösterilerek satılmış olsalar bile, eklentilerini de kapsar; fakat eklentiler için dönme, satılanın aslını kapsamaz.
9. Zamanaşımı
MADDE 231-Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiÅŸ olmadıkça, satılanın ayıbından doÄŸan sorumluluÄŸa iliÅŸkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden baÅŸlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uÄŸrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden baÅŸlayarak iki yıl içinde bildirdiÄŸi ayıptan doÄŸan def’i hakkı, bu sürenin geçmiÅŸ olmasıyla ortadan kalkmaz.
Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.
C. Alıcının borçları
I. Satış bedelinin ödenmesi ve satılanın devralınması 
MADDE 232- Alıcı, satış sözleÅŸmesinde kararlaÅŸtırılmış olduÄŸu biçimde satış bedelini ödemek ve kendisine sunulan satılanı devralmakla yükümlüdür.
Aksine yerelâdet veya anlaÅŸma yoksa, satılanın hemen devralınması gereklidir.
II. Satış bedelinin belirlenmesi
MADDE 233- Alıcı, satış bedelini belirtmeksizin, malı alacağını kesin olarak bildirmiÅŸse satış, ifa yeri ve zamanındaki ortalama piyasa fiyatı üzerinden yapılmış sayılır.
Satış bedeli, satılanın ağırlığına göre hesaplanıyorsa, darası indirilir.
Bazı ticari malların satışında, daralı ağırlıktan miktar olarak ya da yüzde hesabıyla bir indirim yapılmasına veya bedelin, daralı ağırlık üzerinden belirlenmesine iliÅŸkin ticari teamüller saklıdır.
III. Satış bedelinin muacceliyeti ve faizi
MADDE 234- Aksine sözleÅŸme yoksa, satılan alıcının zilyetliÄŸine girince satış bedeli muaccel olur.
Faiz istenebileceÄŸi konusunda bir teamül varsa veya alıcı maldan ürün ya da diÄŸer verimler elde etme imkânına sahip ise ya da belirli günün geçmesiyle temerrüdün gerçekleÅŸmesi durumunda, ayrıca bir ihtara gerek olmaksızın satış bedeline faiz istenebilir.
IV. Alıcının temerrüdü
1. Satıcının dönme hakkı
MADDE 235- Satılanın, ancak satış bedeli ödendikten sonra veya ödenme anında devredilmesi gereken durumlarda alıcı temerrüde düÅŸerse satıcı, herhangi bir iÅŸlem gerekmeksizin satıştan dönebilir.
Bu hakkını kullanmak isteyen satıcı, durumu gecikmeksizin alıcıya bildirmek zorundadır.
Satılanın zilyetliÄŸi satış bedeli ödenmeden alıcıya devredilmiÅŸse, alıcınıntemerrüdü sebebiyle satıcının dönme hakkını kullanarak satılanı geri alması, bu hakkın sözleÅŸmede açıkça saklı tutulmasına baÄŸlıdır.
2. Zararın hesaplanması ve giderimi
MADDE 236- Borcunu ifa etmeyen alıcı, satıcının bu yüzden uÄŸradığı zararı gidermekle yükümlüdür.
Satıcı, satış bedelini ödemede temerrüde düÅŸmüÅŸ olan alıcıdan, bu bedel ile satılanın baÅŸkasına dürüstlük kurallarına uygun olarak satışından elde ettiÄŸi bedel arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir.
Satılan, borsada kayıtlı veya piyasa fiyatı bulunan mallardan ise satıcı, böyle bir satışa gerek kalmaksızın alıcıdan, satış bedeli ile malın belirlenmiÅŸ ödeme günündeki fiyatı arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir.
ÜÇÜNCÜ AYIRIM
Taşınmaz Satışı ve Satış İlişkisi Doğuran Haklar
A. Åžekil
MADDE 237- Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için, sözleÅŸmenin resmî ÅŸekilde düzenlenmesi ÅŸarttır.
Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleÅŸmeleri,resmîÅŸekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz.
Önalım sözleÅŸmesinin geçerliliÄŸi, yazılı ÅŸekilde yapılmış olmasına baÄŸlıdır.
B. Satış ilişkisi doğuran haklar
I. Süresi ve ÅŸerhi
MADDE 238- Önalım, geri alım ve alım hakları en çok on yıllık süre için kararlaÅŸtırılabilir ve kanunlarda belirlenen süreyle tapu siciline ÅŸerh edilebilir.
II. Devredilmesi ve miras yoluyla geçmesi
MADDE 239- Aksine anlaÅŸma olmadıkça, sözleÅŸmeden doÄŸan önalım, alım ve geri alım hakları devredilemez, ancak miras yoluyla geçer.
Bu haklarındevredilebileceÄŸi sözleÅŸmeylekararlaÅŸtırılmışsa, devir iÅŸlemi hakkın kurulması için öngörülen ÅŸekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.
III. Önalım hakkı
1. Ä°leri sürülmesi
MADDE 240- Önalım hakkı, taşınmazın satışı ya da ekonomik bakımdan satışa eÅŸdeÄŸer her türlü iÅŸlemin yapılması hâllerinde kullanılabilir.
Taşınmazın, mirasın paylaşımında mirasçılardan birine özgülenmesi, cebrî artırma yoluyla satışı ve kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi ve bunlara benzer amaçlarla edinilmesi hâllerinde önalım hakkı kullanılamaz.
2. KoÅŸulları ve hükümleri
MADDE 241- Satıcı veya alıcı, satış sözleÅŸmesinin yapıldığını ve içeriÄŸini önalım hakkı sahibine noter aracılığıyla bildirmek zorundadır.
Önalım hakkı kullanıldıktan sonra satış sözleÅŸmesi ortadan kaldırılırsa ya da alıcının ÅŸahsından kaynaklanan sebeplerle onaylanmazsa, bu durum önalım hakkı sahibine karşı ileri sürülemez.
Önalım hakkını kuran sözleÅŸmede aksi öngörülmemiÅŸse, önalım hakkı sahibi taşınmazı, satıcının üçüncü kiÅŸiyle kararlaÅŸtırdığı satışa iliÅŸkin koÅŸullarla kazanır.
Ekonomik bakımdan satışa eÅŸdeÄŸer iÅŸlemlerde de yukarıdaki hükümler uygulanır.
3. Kullanılması ve hükümleri
MADDE 242- SözleÅŸmeden doÄŸan önalım hakkını kullanmak isteyen hak sahibi, bu hak ÅŸerhedilmiÅŸ ve taşınmazın mülkiyeti alıcı adına tescil edilmiÅŸse alıcıya; aksi takdirde satıcıya karşı, satışın veya ekonomik bakımdan satışa eÅŸdeÄŸer baÅŸka bir iÅŸlemin kendisine bildirildiÄŸi tarihten baÅŸlayarak üç ay ve her hâlde satışın yapılmasından baÅŸlayarak iki yıl içinde dava açmak zorundadır.
C. Taşınmaz satışı
I. KoÅŸullu satış ve mülkiyetin saklı tutulması
MADDE 243- Bir taşınmazın koÅŸula baÄŸlı satışında, koÅŸul gerçekleÅŸmedikçe tapu siciline tescil yapılamaz.
Taşınmaz satışında mülkiyeti saklı tutma koÅŸulu da tescil edilemez.
II. Sorumluluk
MADDE 244- Aksine sözleÅŸme olmadıkça, satılan taşınmaz, satış sözleÅŸmesinde yazılı yüzölçümü tutarını kapsamıyorsa satıcı, eksiÄŸi için alıcıya tazminat ödemekle yükümlüdür.
Satılan taşınmaz, resmî bir ölçüme dayanılarak tapu siciline yazılmış olan yüzölçümü tutarını içermiyorsa satıcı, özellikle üstlenmiÅŸ olmadıkça tazminat ile yükümlü deÄŸildir.
Bir yapının ayıplı olmasından doÄŸan davalar, mülkiyetin geçmesinden baÅŸlayarak beÅŸ yılın ve satıcının ağır kusuru varsa yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uÄŸrar.
III. Yarar ve hasar
MADDE 245-Satılanın tescilden sonraki bir zamanda alıcı tarafından teslim alınması için sözleÅŸmeyle bir süre belirlenmiÅŸse, onun yarar ve hasarı, alıcıya teslimle geçer. Bu hüküm, alıcının satılanı teslim almada temerrüde düÅŸmesi durumunda da uygulanır.
Bu sözleÅŸmenin geçerliliÄŸi, yazılı ÅŸekilde yapılmış olmasına baÄŸlıdır.
IV. Taşınır satışına ilişkin kuralların uygulanması
MADDE 246-Taşınır satışına ilişkin kurallar, kıyas yoluyla taşınmaz satışında da uygulanır.
DÖRDÜNCÜ AYIRIM
Bazı Satış Türleri
A. Örnek üzerine satış
I. Tanımı
MADDE 247- Örnek üzerine satış, tarafların sözleÅŸmenin konusu olan malın alıcıya veya üçüncü bir kiÅŸiye bırakılan bir örneÄŸe ya da tespit ettikleri bir mala uygun olması üzerinde anlaÅŸmalarıyla yapılan satıştır.
II. Ä°spat yükü
MADDE 248-Örnek üzerine satışta kendisine örnek verilen taraf, elindeki örneÄŸin kendisine verilmiÅŸ örnek olduÄŸunu ispat yükü altında olmayıp, örneÄŸin biçimi deÄŸiÅŸmiÅŸ olsa bile, bu deÄŸiÅŸiklik gözden geçirmenin zorunlu bir sonucu ise, alıcının iddiası doÄŸru sayılır. Ancak, karşı tarafın her hâlde bunun aksini ispat hakkı vardır.
Örnek, alıcının elindeyken bozulmuÅŸ veya yok olmuÅŸsa, kusuru olmasa bile, satılanın örneÄŸe uygun olmadığını ispat yükü alıcıya düÅŸer.
B. Beğenme koşuluyla satış
I. Tanımı
MADDE 249- BeÄŸenme koÅŸuluyla satış, alıcının satılanı deneyerek veya gözden geçirerek beÄŸenmesi koÅŸuluyla yapılan satıştır.
II. Hükümleri
MADDE 250-BeÄŸenme koÅŸuluyla satışta alıcı, satılanı kabul etmekte veya hiçbir sebep göstermeksizin geri vermekte serbesttir.
Satılan, alıcının zilyetliÄŸine geçmiÅŸ olsa bile, satılanın mülkiyeti, beÄŸenme koÅŸulunun gerçekleÅŸtiÄŸi ana kadar satıcıda kalır.
III. Deneme veya gözden geçirme
1. Satıcının yanında
MADDE 251-Deneme veya gözden geçirme satıcının yanında yapılmak gerekip de alıcı, satılanı sözleÅŸme veya âdete göre gerekli süre içindekabul edip etmediÄŸini açıklamazsa, satıcı sözleÅŸmeyle baÄŸlılıktan kurtulur.
Böyle bir süre belirlenmemiÅŸse, satıcı uygun bir süre geçtikten sonra, satılanı kabul edip etmediÄŸini bildirmesi için alıcıya ihtarda bulunabilir; bu ihtara hemen cevap verilmezse satıcı, sözleÅŸmeyle baÄŸlılıktan kurtulur.
2. Alıcının yanında
MADDE 252-Satılan, denenmeksizin veya gözden geçirilmeksizin alıcıya verilmiÅŸse, sözleÅŸme veya âdete göre gereken süre içinde veya böyle bir süre yoksa, satıcının ihtarı üzerine alıcı, satılanı beÄŸenmediÄŸini hemen bildirmez veya onu geri vermezse, beÄŸenme koÅŸulu gerçekleÅŸmiÅŸ olur.
Alıcının, herhangi bir çekince belirtmeksizin satış bedelinin tamamını veya bir kısmını ödemesiyle ya da satılanı deneme veya gözden geçirme amacını aÅŸacak biçimde kullanmasıyla da beÄŸenme koÅŸulu gerçekleÅŸmiÅŸ olur.
C. Kısmi ödemeli satışlar
I. Taksitle satış
1. Tanımı, ÅŸekli ve içeriÄŸi
MADDE 253- Taksitle satış, satıcının, satılan taşınırı alıcıya satış bedelinin ödenmesinden önce teslim etmeyi, alıcının da satış bedelini kısım kısım ödemeyi üstlendikleri satıştır.
Taksitle satış sözleÅŸmesi, yazılı ÅŸekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.
Malın satıcının ticari faaliyeti kapsamında satılması hâlinde, sözleÅŸmede aÅŸağıdaki hususlar belirtilir:
1. Tarafların adı ve yerleşim yeri.
2. Satışın konusu.
3. Satılanın peşin satış bedeli.
4. Taksitle ödeme sebebiyle belirtilecek ilave bedel.
5. Toplam satış bedeli.
6. Alıcının nakden veya aynen üstlendiÄŸi diÄŸer bütün edimler.
7. PeÅŸinat ve taksitlerin tutarı ile vadesi ve ikiden az olmamak üzere taksit sayısı.
8. Alıcının yedi gün içinde sözleÅŸme yapılması konusundaki irade açıklamasını geri alma hakkı.
9. ÖngörülmüÅŸse, mülkiyetin saklı tutulmasına veya satış bedeli alacağının devrine iliÅŸkin anlaÅŸma kayıtları.
10. Temerrüt veya vadenin ertelenmesi durumunda, yasal faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere ödenecek faiz.
11. SözleÅŸmenin kurulduÄŸu yer ve tarih.
2. Yasal temsilcinin rızası
MADDE 254- Ayırt etme gücüne sahip bir küçük veya kısıtlı tarafından yapılmış olan taksitle satış sözleÅŸmesinin geçerliliÄŸi, yasal temsilcinin yazılı rızasına baÄŸlıdır. Bu durumda rızanın, en geç sözleÅŸmenin kurulduÄŸu anda verilmiÅŸ olması gerekir.
3. SözleÅŸmenin hüküm ve sonuçlarını doÄŸurması ve geri alma açıklaması
MADDE 255- Taksitle satış sözleÅŸmesi, alıcı bakımından, taraflarca imzalanmış sözleÅŸmenin bir nüshasının eline geçmesinden yedi gün sonra hüküm ve sonuçlarını doÄŸurur. Alıcı, bu süre içinde irade açıklamasını geri aldığını satıcıya yazılı olarak bildirebilir. Bu haktan önceden feragat edilemez. Geri alma bildiriminin sürenin son gününde postaya verilmiÅŸ olması, sonuç doÄŸurması için yeterlidir.
Satıcı geri alma süresi içinde malı alıcıya devretmiÅŸse alıcı, malı ancak olaÄŸan bir gözden geçirmenin gerektirdiÄŸi ölçüde kullanabilir; aksi takdirde sözleÅŸme hüküm ve sonuçlarını doÄŸurmuÅŸ olur.
Alıcının geri alma hakkını kullanması hâlinde, kendisinden cayma parası istenemez.
4. Tarafların hak ve borçları
a. PeÅŸinatı ödeme borcu ve sözleÅŸmenin süresi
MADDE 256- Alıcı, peÅŸin satış bedelinin en az ondabirini en geç teslim anında peÅŸin olarak, satış bedelinin geri kalan kısmını da sözleÅŸmenin kurulmasını izleyen üç yıl içinde ödemekle yükümlüdür.
Bakanlar Kurulu, satılanın türüne göre peÅŸinat miktarı ile yasal ödeme sürelerini yarıya kadar indirebileceÄŸi gibi, iki katına kadar çıkartabilir.
Kanunda belirlenen asgari peÅŸinatı tamamen almaksızın, satılanı alıcıya devreden satıcı, peÅŸinatın ödenmeyen kısmı üzerinde istem hakkını kaybeder.
PeÅŸinattan vazgeçilmesi karşılığında, satış bedelinde yapılacak artırma hükümsüzdür.
b. Alıcının def’ileri
MADDE 257- Alıcı, satıcının taksitle satıştan doÄŸan alacağı ile kendisinin satıcıdan olan alacağını takas etme hakkından önceden feragat edemez.
Alacağın devredilmesi durumunda alıcının, satış bedeli alacağına iliÅŸkin def’ileri sınırlanamaz ve ortadan kaldırılamaz.
c. Satış bedelinin tamamen ödenmesi
MADDE 258- Taksit borcu kambiyo senedine baÄŸlanmış olmadıkça, alıcı satış bedelinin kalan kısmını her zaman bir defada ödeyerek borcundan kurtulabilir. Bu durumda, peÅŸin satış bedeline ilave edilen bedelin ödenmemiÅŸ taksitlere isabet eden kısmı, yarısından az olmamak üzere ödeme süresinin kısaltılmasına uygun olarak indirilir.
5. Alıcının temerrüdü
a. Satıcının seçimlik hakkı
MADDE 259- Alıcı peÅŸinatı ödemede temerrüde düÅŸerse satıcı, sadece peÅŸinatı isteyebilir veya sözleÅŸmeden dönebilir.
Alıcı taksitleri ödemede temerrüde düÅŸerse satıcı, muaccel olmuÅŸ taksitlerin veya geri kalan satış bedelinin tamamının bir defada ödenmesini isteyebilir ya da sözleÅŸmeden dönebilir. Satıcının geri kalan satış bedelinin tamamını isteyebilmesi veya sözleÅŸmeden dönebilmesi, ancak bu hakkı açık biçimde saklı tutmuÅŸ olmasına ve alıcının kararlaÅŸtırılan satış bedelinin en az onda birini oluÅŸturan ve birbirini izleyen en az iki taksidi veya en az dörtte birini oluÅŸturan bir taksidi ya da en son taksidi ödemede temerrüde düÅŸmüÅŸ olmasına baÄŸlıdır. Ancak, satıcının dönme dolayısıyla isteyebileceÄŸi miktar, ödenmiÅŸ olan taksitler tutarına eÅŸit veya daha fazla ise satıcı sözleÅŸmeden dönemez.
Satıcı, satış bedelinin geri kalan kısmının tamamen ödenmesini isteme veya sözleÅŸmeden dönme haklarını kullanmadan önce, alıcıya en az onbeÅŸ günlük bir süre tanımak zorundadır.
b. SözleÅŸmeden dönme
MADDE 260- Satıcı, alıcının taksitleri ödemede temerrüde düÅŸmesi sebebiyle satılanın alıcıya devrinden sonra sözleÅŸmeden dönerse, her iki taraf aldığını geri vermekle yükümlüdür. Satıcı, ayrıca hakkaniyete uygun bir kullanım bedeli ve satılanın olaÄŸandışı kullanılması sebebiyle deÄŸerinin azalması hâlinde tazminat da isteyebilir. Ancak satıcı, sözleÅŸme zamanında ifa edilmiÅŸ olsaydı elde edecek olduÄŸundan fazlasını isteyemez.
Satıcı, alıcının peÅŸinatı ödemede temerrüde düÅŸmesi yüzünden satılanın devrinden önce sözleÅŸmeden dönerse, alıcıdan sadece ödenmeyen peÅŸinat üzerinden, sözleÅŸmeden döndüÄŸü tarihe kadar iÅŸleyecek yasal faiz ile sözleÅŸmenin kurulmasından sonra, satılanın uÄŸramış olduÄŸu deÄŸer kaybı sebebiyle tazminat isteyebilir. Ceza koÅŸulu kararlaÅŸtırılmışsa, peÅŸin satış bedelinin yüzde onunu aÅŸamaz.
c. Hâkimin müdahalesi
MADDE 261- Hâkim, temerrüde düÅŸen alıcının borçlarını ödeyeceÄŸi konusunda güvence vermesi ve satıcının da bu yeni düzenleme dolayısıyla herhangi bir zararının söz konusu olmaması koÅŸuluyla, alıcıya ödeme kolaylıkları saÄŸlayabilir ve satıcının satılanı geri almasını yasaklayabilir.
6. Yetkili mahkeme ve tahkim
MADDE 262- YerleÅŸim yeri Türkiye’de olan alıcı, tarafı olduÄŸu taksitle satış sözleÅŸmesinden doÄŸacak uyuÅŸmazlıklar konusunda, yerleÅŸim yerindeki mahkemenin yetkisinden önceden feragat edemeyeceÄŸi gibi, tahkim sözleÅŸmesi de yapamaz.
7. Uygulama alanı
MADDE 263- Taksitle satışa iliÅŸkin hükümler, aynı ekonomik amaçla yapılan iÅŸlemlere de uygulanır.
Bir taşınırı edinme amacıyla yapılan ödünç sözleÅŸmelerinde satıcının, mülkiyeti saklı tutma kaydı ile birlikte veya bundan bağımsız olarak satış bedeli alacağını ödünç verene devretmesi veya satıcı ile ödünç verenin baÅŸka surette anlaÅŸarak, alıcının satış bedelini daha sonra taksitler hâlinde ödemeküzere malın teslimini saÄŸlamaları durumunda, taksitle satışa iliÅŸkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır. Ödünç sözleÅŸmesinde, taksitle satış sözleÅŸmelerine konulması zorunlu olan hususların yer alması ÅŸarttır. Ancak, bunlardan peÅŸin satış bedeli ile toplam satış bedeli yerine, ödünç alınan miktar ile ödünç verene ödenecek toplam ödünç miktarı gösterilir.
PeÅŸin satışla baÄŸlantılı taksitle ödünç sözleÅŸmelerinde, ödünç verene, yasal asgari peÅŸinatın ödenmiÅŸ ve peÅŸin satış bedelinin ödünç sözleÅŸmesinin yapılması sırasında herhangi bir ilave yapılmaksızın tamamen karşılanmış olması hâlinde, taksitle satışa iliÅŸkin hükümler uygulanmaz.
Alıcının tacir sıfatıyla hareket ettiÄŸi veya malın bir ticari iÅŸletmenin ihtiyacı için ya da meslekî amaçlarla satın alınması durumunda, taksitle satışa iliÅŸkin hükümlerden sadece 259 uncu maddenin ikinci fıkrası, 260 ıncı maddenin birinci fıkrası ve 261 inci maddesi hükümleri uygulanır.
II. Ön ödemeli taksitle satış
1. Tanımı, ÅŸekli ve içeriÄŸi
MADDE 264- Ön ödemeli taksitle satış, alıcının taşınır bir malın satış bedelini önceden kısım kısım ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanı alıcıya devretmeyi üstlendikleri satıştır.
Ön ödemeli taksitle satış sözleÅŸmesi, yazılı ÅŸekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. SözleÅŸmede aÅŸağıdaki hususlar belirtilir:
1. Tarafların adı ve yerleşim yeri.
2. Satışın konusu.
3. Toplam satış bedeli.
4. Taksitlerin sayısı, tutarı, vadesi ve sözleÅŸmenin süresi.
5. Taksitleri kabule yetkili banka.
6. Alıcıya karşı üstlenilen faiz miktarı.
7. Alıcının yedi gün içinde sözleÅŸme yapılması konusundaki irade açıklamasını geri alma hakkı.
8. Alıcının sözleÅŸmeden cayma hakkı ve bu sebeple ödeyeceÄŸi cayma parası.
9. SözleÅŸmenin kurulduÄŸu yer ve tarih.
2. Tarafların hak ve borçları
a. Ödemelerin güvenceye baÄŸlanması
MADDE 265- Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleÅŸmelerde alıcı, ödemeleri sözleÅŸmede belirtilen bir bankada kendi adına açılacak gelir getiren bir tasarruf veya yatırım hesabına yatırmakla yükümlüdür.
Banka, her iki tarafın çıkarlarını gözetmek zorundadır. Açılan hesaptan her iki tarafın rızasıyla ödeme yapılabilir. Bu rıza önceden verilemez.
Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleÅŸmelerde alıcı, satılanın devrine kadar 269 uncu madde uyarınca sözleÅŸmeden cayarsa satıcı, bu hesap üzerindeki bütün haklarını kaybeder.
b. Alıcının malın devrini isteme hakkı
MADDE 266- Alıcı satış bedelinin tamamını ödedikten sonra, her zaman malın kendisine devredilmesini isteyebilir. Ancak, satıcı malı baÅŸkasından saÄŸlayarak devredecek ise alıcı, bunun için kendisine uygun bir süre tanımak zorundadır.
Satıcının malı alıcıya devredebilmesi için, taksitle satışa iliÅŸkin koÅŸullara uyulması gerekir.
Alıcı birden çok ÅŸey satın almış veya seçim hakkını saklı tutmuÅŸ ise, satılanın kısım kısım devredilmesini, ancak 256 ncı maddede öngörülen asgari peÅŸinatı ödedikten sonra isteyebilir. Satılanın eÅŸya topluluÄŸu oluÅŸturduÄŸu hâllerde bu istemde bulunulamaz. Satış bedelinin tamamen ödenmemesi hâlinde, satıcıdan satılanı kısmen devretmesi, ancak geri kalan kısmın yüzde onunun kendisine güvence olarak bırakılması koÅŸuluyla istenebilir.
c. Satış bedelinin ödenmesi
MADDE 267- Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleÅŸmelerde satış bedelinin, satılanın devri anında tamamen ödenmiÅŸ olması gerekir. Satılanın devredilmesini isteyen alıcı, hesabındaki bakiyeden, satış bedelinin en çok üçte birlik kısmını satıcı lehine serbest bırakabilir. Ancak, sözleÅŸmenin kuruluÅŸu sırasında buna iliÅŸkin taahhütte bulunulamaz.
d. Satış bedelinin belirlenmesi
MADDE 268- Satıcının sözleÅŸmenin kurulduÄŸu sırada belirlenen toplam satış bedeline ek bir bedel isteme hakkını saklı tutan bütün kayıtlar geçersizdir.
Ödenecek toplam satış bedeli sözleÅŸmede belirlenmiÅŸ olmakla birlikte, devredilecek eÅŸya önceden belirlenmemiÅŸ ve satıcı tarafından bu eÅŸyayı seçme hakkı  alıcıya tanınmış ise satıcı, peÅŸin satıştaki olaÄŸan bedelleri göz önünde tutmak suretiyle alıcının yapacağı seçime tam olarak uymakla yükümlüdür.
Buna aykırı anlaÅŸmalar, ancak alıcının yararına olduÄŸu ölçüde geçerlidir.
3. SözleÅŸmenin sona ermesi
a. Cayma hakkı
MADDE 269- Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleÅŸmelerde alıcı, malın devrine kadar her zaman sözleÅŸmeden cayabilir.
SözleÅŸmeden cayma hâlinde alıcı tarafından ödenmesi öngörülen cayma parası, durumun özelliÄŸine ve sözleÅŸmenin kurulması ile cayma arasında geçen süreye bakılarak belirlenir. Ancak, bu miktar satıcının toplam alacağının yüzde ikisinden az ve yüzde beÅŸinden fazla olamaz. Alıcı, yapmış olduÄŸu ödemelerin cayma parasını aÅŸan kısmının, getirileri ile birlikte kendisine geri verilmesini isteyebilir.
Alıcının ölmesi veya kazanç elde etmekten sürekli olarak yoksun kalması sebebiyle ön ödemeleri yapamayacak duruma düÅŸmesi ya da sözleÅŸmenin yerine olaÄŸan koÅŸullarla yapılacak bir taksitle satış sözleÅŸmesinin konulmasına iliÅŸkin önerisinin satıcı tarafından kabul edilmemesi yüzünden sözleÅŸmeden cayılmış olursa, cayma parası istenemez.
b. SözleÅŸmenin süresi
MADDE 270- Ön ödemeleri ifa borcu, beÅŸ yılın geçmesiyle sona erer.
Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleÅŸmelerde alıcı, sekiz yıl geçtiÄŸi hâlde satılanın devri isteminde bulunmazsa, satıcı kendisini uyararak üç aylık süre tanır. Alıcı bu süre içinde kayıtsız kalırsa satıcı, alıcıya sözleÅŸmeden cayma hâlinde tanınan haklara sahip olur.
c. Alıcının temerrüdü
MADDE 271-Alıcı bir veya daha çok ön ödemede temerrüde düÅŸerse satıcı, ancak vadesi gelmiÅŸ olan ödemeleri isteyebilir. Bununla birlikte, toplam alacağın en az onda birini oluÅŸturan ve birbirini izleyen iki ön ödemenin veya toplam alacağın en az dörtte birini oluÅŸturan bir tek ön ödemenin ya da sonuncu ön ödemenin vadesi gelmiÅŸse satıcı, ayrıca alıcıya tanıyacağı bir aylık ödeme süresinin geçmesinden sonra sözleÅŸmeden dönme hakkına sahip olur.
Satıcı, ödeme süresi bir yıl veya daha az olan sözleÅŸmeden dönerse, 260 ıncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır. Süresi bir yılı aÅŸan sözleÅŸmelerde satıcı, ancak 269 uncu maddenin ikinci fıkrasında öngörülen cayma parasını ve alıcıya ödenmesi gereken ortalama banka mevduat faizini aÅŸan zararlarının giderilmesini isteyebilir.
Bir yıldan daha uzun süreli sözleÅŸmelerde temerrüde düÅŸmüÅŸ olan alıcının malın devrini istemesi hâlinde satıcı, yasal anapara faizi ile birlikte, devir isteminden sonra malın deÄŸerinde oluÅŸacak eksilmelerin giderilmesini isteyebilir. Ceza koÅŸulu öngörülmüÅŸse miktarı, satış bedelinin yüzde onunu geçemez.
Satılanın devredilmiÅŸ olduÄŸu hâllerde, dönme konusunda 260 ıncı maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır.
 4. Uygulama alanının sınırlanması
MADDE 272- Alıcının tacir sıfatıyla hareket etmesi veya malın bir ticari iÅŸletmenin ihtiyacı için ya da meslekî amaçlarla satın alınması durumunda, 264 ilâ 271 inci maddeler uygulanmaz.
III. Ortak hükümler
MADDE 273-Taksitle satışa iliÅŸkin hükümlerden yasal temsilcinin rızasına, sözleÅŸmenin hüküm  ve sonuçlarını  doÄŸurmasına ve  geri alma  açıklamasına,  alıcının def’ilerine, satıcının alacağının devrine, hâkim tarafından saÄŸlanan ödeme kolaylıklarına ve yetkili mahkeme ile tahkime iliÅŸkin olanlar, ön ödemeli taksitle satışa da uygulanır.
Satılanı devir süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan taksitle satışta alıcı, satılanın devrinden önce ödemeleri yapmakla yükümlü ise, ön ödemeli taksitle satışa iliÅŸkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.
D. Açık artırma yoluyla satış
I. Tanımı
MADDE 274- Açık artırma yoluyla satış; yeri, zamanı ve koÅŸulları önceden belirlenerek, hazır olanlar arasından en yüksek bedeli öneren ile yapılan satıştır.
II. Kurulması
MADDE 275- Satıcı artırma koÅŸullarında aksi yönde bir irade açıklamasında bulunmamışsa, herkesin katılabileceÄŸi isteÄŸe baÄŸlı açık artırmalarda satış sözleÅŸmesi, artırmayı yönetenin en yüksek bedeli öneren kiÅŸiye ihale etmesiyle kurulmuÅŸ olur.
Cebrî artırma yoluyla satış, artırmayı yöneten memurun en yüksek bedeli öneren kiÅŸiye ihale etmesiyle kurulmuÅŸ olur.
III. Hükümleri
1. Artırmaya katılanın bağlandığı an
a. Genel olarak
MADDE 276-Artırmaya katılan kiÅŸi, satış için konulmuÅŸ olan koÅŸullar çerçevesinde önerisiyle baÄŸlıdır.
Aksine bir koÅŸul yoksa, öneride bulunanın baÄŸlılığı, kendisinden daha yüksek bir öneri yapılmasıyla sona erer veya daha yüksek öneri olup olmadığının sorulması üzerine böyle bir önerinin olmadığının anlaşılması hâlinde, önerisinin hemen kabul edilmemesiyle ortadan kalkar.
b. Taşınmazın açık artırma yoluyla satışında
MADDE 277-Taşınmazın açık artırma yoluyla satışında, ihalenin veya reddinin artırmadan hemen sonra yapılması gerekir.
Öneride bulunanın baÄŸlılığının artırmadan sonra da devam edeceÄŸini öngören koÅŸul geçersizdir. Ancak, bu kural cebrî artırmalarda ve ihalenin bir kamu görevlisince onaylanması gerektiÄŸi durumlarda uygulanmaz.
2. Ödemenin peÅŸin olması gereÄŸi
MADDE 278- Artırma koÅŸullarında aksi kararlaÅŸtırılmamışsa, ihale bedelinin peÅŸin ödenmesi gerekir.
Ä°hale bedeli peÅŸin olarak veya artırma koÅŸulları uyarınca ödenmezse satıcı, satıştan hemen dönebilir.
3. Mülkiyetin geçmesi
MADDE 279- Artırmada taşınır bir mal alan kiÅŸi, onun mülkiyetini ihale anında kazanır. Artırmadan alınan taşınmazın mülkiyeti, ancak tapu siciline tescille alıcıya geçer.
Artırma görevlisi, satış tutanağında gösterilen taşınmazın alıcı adına tescilini hemen tapu idaresine bildirir.
Cebrî artırma sonucunda yapılan ihalelerde mülkiyetin geçmesine iliÅŸkin özel hükümler saklıdır.
Ä°steÄŸe baÄŸlı özel artırmalarda mülkiyetin geçmesi genel hükümlere tabidir.
4. Zapttan ve ayıptan sorumluluk
MADDE 280-Cebrî artırmalarda zapttan ve ayıptan sorumluluÄŸa iliÅŸkin hükümler uygulanmaz.
Artırmadan mal alan kiÅŸi, o mala, tapu siciline veya satış koÅŸullarına ya da kanuna göre belirli olan durumu, hakları ve yükleri ile birlikte malik olur.
Ä°steÄŸe baÄŸlı açık artırmalarda satıcı, satılanın zaptından ve ayıplarından sorumludur. Ancak, aldatma durumu dışında, artırma koÅŸullarında açıkça belirtip duyurmak suretiyle bu sorumluluktan kurtulabilir.
IV. Artırmanın iptali
MADDE 281-Hukuka veya ahlaka aykırı yollara baÅŸvurularak ihalenin gerçekleÅŸtirilmesi saÄŸlanmışsa her ilgili, iptal sebebini öÄŸrendiÄŸi günden baÅŸlayarak on gün ve her hâlde ihale tarihini izleyen bir yıl içinde ihalenin iptalini mahkemeden isteyebilir.
Cebrî artırmalar hakkında özel hükümler saklıdır.
Ä°KÄ°NCÄ° BÖLÜM
Mal DeÄŸiÅŸim SözleÅŸmesi
A.Tanımı
MADDE 282- Mal deÄŸiÅŸim sözleÅŸmesi, taraflardan birinin diÄŸer tarafa bir veya birden çok ÅŸeyin zilyetlik ve mülkiyetini, diÄŸer tarafın da karşı edim olarak baÅŸka bir veya birden çok ÅŸeyin zilyetlik ve mülkiyetini devretmeyi üstlendiÄŸi sözleÅŸmedir.
B. Tabi olduÄŸu hükümler
MADDE 283- Satış sözleÅŸmesine iliÅŸkin hükümler, mal deÄŸiÅŸim sözleÅŸmesine de uygulanır; buna göre taraflardan her biri, vermeyi üstlendiÄŸi ÅŸey bakımından satıcı, kendisine verilmesi üstlenilen ÅŸey bakımından alıcı durumundadır.
C. Zapttan ve ayıptan sorumluluk
MADDE 284- Satış sözleÅŸmesinin zapttan ve ayıptan sorumluluÄŸa iliÅŸkin hükümleri uygun düÅŸtüÄŸü ölçüde, mal deÄŸiÅŸim sözleÅŸmesine de uygulanır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Bağışlama SözleÅŸmesi
A. Tanımı
MADDE 285-Bağışlama sözleÅŸmesi, bağışlayanın saÄŸlararası sonuç doÄŸurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiÄŸi sözleÅŸmedir.
Henüz edinilmemiÅŸ olan bir haktan feragat etmek veya bir mirası reddetmek, bağışlama deÄŸildir.
Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz.
B. Bağışlama ehliyeti
I. Bağışlayan için
MADDE 286-Fiil ehliyetine sahip olan herkes, eÅŸler arasındaki mal rejiminden veya miras hukukundan doÄŸan sınırlamalar saklı kalmak üzere, bağışlama yapabilir.
Bağışlamayı izleyen bir yıl içinde baÅŸlatılmış bir yargılama sonucunda bağışlayanın, savurganlığı yüzünden kısıtlanmasına karar verilirse, o bağışlama mahkemece iptal edilebilir.
II. Bağışlanan için
MADDE 287-Fiil ehliyeti bulunmayan kiÅŸi ayırt etme gücüne sahipse, bağışlamayı kabul edebilir. Ancak, bağışlananın yasal temsilcisi bu kiÅŸinin bağışlamayı kabulünü yasaklar veya bağışlanılan ÅŸeyin geri verilmesini emrederse, bağışlama ortadan kalkar.
C. Kurulması
I. Bağışlama sözü verme
MADDE 288-Bağışlama sözü vermenin geçerliliÄŸi, bu sözleÅŸmenin yazılı ÅŸekilde yapılmasına baÄŸlıdır.
Bir taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakkın bağışlanması sözü vermenin geçerliliÄŸi, ancak resmî ÅŸekilde yapılmış olmasına baÄŸlıdır.
Åžekle uyulmaması sebebiyle geçersiz olan bağışlama sözü verme, bağışlayan tarafından yerine getirildiÄŸinde, elden bağışlama hükmündedir. Ancak, geçerliliÄŸi resmî ÅŸekle baÄŸlanmış olan bağışlamalarda bu hüküm uygulanmaz.
II. Elden bağışlama
MADDE 289- Elden bağışlama, bağışlayanın bir taşınırını bağışlanana teslim etmesiyle kurulmuş olur.
III. Koşullu bağışlama
MADDE 290-Bağışlama, bir koşula bağlanarak yapılabilir.
Yerine getirilmesi bağışlayanın ölümüne baÄŸlı olan bağışlamada, vasiyete iliÅŸkin hükümler uygulanır.
IV. Yüklemeli bağışlama
MADDE 291-Bağışlayan bağışlamasına yüklemeler koyabilir.
Bağışlayan, sözleÅŸme gereÄŸince bağışlanan tarafından kabul edilmiÅŸ olan yüklemelerin yerine getirilmesini isteyebilir.
Kamu yararına olarak bağışlamaya konulmuÅŸ olan bir yüklemenin yerine getirilmesini isteme yetkisi, bağışlayanın ölümünden sonra, ilgili kamu kurumuna geçer.
Bağışlama konusunun deÄŸeri, yüklemenin yerine getirilmesi masraflarını karşılamaz ve aÅŸan kısım kendisine ödenmezse bağışlanan, yüklemeyi yerine getirmekten kaçınabilir.
V. Bağışlayana dönme koÅŸullu bağışlama
MADDE 292-Bağışlayan, bağışlananın kendisinden önce ölmesi durumunda, bağışlama konusunun kendisine dönmesi koÅŸulunu koyabilir.
Bağışlama konusu, taşınmaza veya taşınmaz üzerindeki bir ayni hakka iliÅŸkin ise, bağışlayana dönme koÅŸulu tapu siciline ÅŸerh verilebilir.
VI. Bağışlama önerisinin geri alınması
MADDE 293- Bir kimse baÅŸkasına bağışlamayı önerdiÄŸi bir malı, baÅŸka mallarından fiilen ayırmış olsa bile, bağışlananın kabulüne kadar, bağışlama önerisini geri alabilir.
D. Bağışlayanın sorumluluğu
MADDE 294-Bağışlayan, bağışlamadan doÄŸan zarardan bu zarara ağır kusuruyla sebep olmadıkça, bağışlanana karşı sorumlu deÄŸildir.
Bağışlayan, bağışlanılan ÅŸey veya alacak hakkında ayrıca garanti sözü vermiÅŸse, bununla sorumlu olur.
E. Bağışlamanın ortadan kalkması
I. Bağışlamanın geri alınması
MADDE 295- Bağışlayan, aÅŸağıdaki durumlardan biri gerçekleÅŸmiÅŸse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiÄŸi bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleÅŸmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir:
1. Bağışlanan, bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç iÅŸlemiÅŸse.
2. Bağışlanan, bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doÄŸan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranmışsa.
3. Bağışlanan, yüklemeli bağışlamada haklı bir sebep olmaksızın yüklemeyi yerine getirmemiÅŸse.
II. Bağışlama sözü vermenin geri alınması ve ifadan kaçınma
MADDE 296- Bağışlama sözü veren, aÅŸağıdaki durumlarda sözünü geri alabilir ve onu ifadan kaçınabilir:
1. Elden bağışlanılan bir malın geri verilmesini isteyebileceği sebeplerden biri varsa.
2. Mali durumu, sonradan sözün yerine getirilmesini kendisi için olaÄŸanüstü ağır kılacak ölçüde deÄŸiÅŸmiÅŸse.
3. Bağışlama sözü verdikten sonra, kendisi için yeni aile yükümlülükleri doÄŸmuÅŸ veya bu yükümlülükleri önemli ölçüde ağırlaÅŸmışsa.
Bağışlama sözü verenin borcunu ödeme güçsüzlüÄŸü belirlenir veya iflasına karar verilirse, ifa yükümlülüÄŸü ortadan kalkar.
III. Geri alma hakkının süresi ve mirasçılara geçmesi
MADDE 297-Bağışlayan, geri alma sebebini öÄŸrendiÄŸi günden baÅŸlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alabilir.
Bağışlayan bir yıllık süre dolmadan ölürse, geri alma hakkı mirasçılarına geçer ve mirasçıları bu sürenin sona ermesine kadar bu hakkı kullanabilirler.
Bağışlayan, saÄŸlığında geri alma sebebini öÄŸrenememiÅŸse, mirasçıları, ölümünden baÅŸlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkını kullanabilirler.
Bağışlanan, bağışlayanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldürür veya onun geri alma hakkını kullanmasını engellerse, mirasçıları bağışlamayı geri alabilirler.
IV. Bağışlayanın ölümü
MADDE 298-Aksi kararlaÅŸtırılmamışsa, dönemsel edimleri içeren bağışlama, bağışlayanın ölümüyle sona erer.
KANUNUN DEVAMI Ä°ÇÄ°N LÜTFEN AÅžAÄžIDAKÄ° LÄ°NKÄ° TIKLAYINIZ
http://www.marbleport.com/madencilik-kulturu/194/6098-sayili-turk-borclar-kanunu-devami-iv

MADENCİLİK İLE İLGİLİ KANUN VE YÖNETMELİKLER