ALTIN
Altın:Anadolu, zengin maden kaynakları sayesinde, uygarlıklar tarihinde her zaman madenciliÄŸin beÅŸiÄŸi ve öncüsü olmuÅŸtur.
Dünyadaki ilk bakır, kurÅŸun ve demir maden iÅŸletmesi ile ilk metalurjik uygulama Anadolu’da yapılmıştır. Altından yapılmış süs eÅŸyaları da M.Ö. 5000 yıllarında Anadolu’da kullanılmaya baÅŸlanmıştır. Dünyada ilk altın para M.Ö. 700 yıllarında Salihli-Sart yöresinde hüküm süren Lidya Kralı Krezüs tarafından basılmıştır.
Osmanlılar dönemi boyunca iÅŸletilen altın-gümüÅŸ madenleri hazine için zenginlik kaynağı olmuÅŸtur. 1914 yılında 1. Dünya Savaşı’nın baÅŸlamasıyla birlikte durdurulan Çanakkale-Kartaldağı-Astyra madeni Anadolu’da iÅŸletilen son altın madenidir. Cumhuriyet döneminde, 1933’de kurulan ilk madencilik kurumu Altın Arama ve Ä°ÅŸletme Ä°daresi’dir (Ketin, 1973).
Ancak, günümüzde iÅŸletilen bir altın madeni yoktur. 1970’li yıllardan itibaren yükselen bir trend izleyen dünya altın madenciliÄŸinde, epitermal, porfiri ve listvenit tipi yataklardan yapılan üretim çok büyük önem kazanmıştır. Batı Anadolu’nun epitermal cevherleÅŸmeler açısından önem taşıyan jeotermal sistemler bakımından zengin olması, ayrıca, epitermal altın yataklarının iz elementi olarak önem taşıyan Sb-As-Hg cevherleÅŸmelerinin yaygın olması; DoÄŸu Karadeniz bölgesindeyse, altın yatakları açısından önemli olan masif sülfit ve porfiri yataklarının bulunması; Orta ve DoÄŸu Anadolu’da listvenitlerle yakından ilgili ofiyolitlerin geniÅŸ alanlar kaplaması, topraklarımızın, altın oluÅŸumlarının yerleÅŸmesi için jeolojik açıdan çok elveriÅŸli olduÄŸunu göstermektedir. Bu jeolojik renklilik ve metalojenik çeÅŸitlilik üzerine, Anadolu madencilik tarihinde önemli bir yeri olan antik altın iÅŸletmelerini yerleÅŸtirdiÄŸimizde Anadolu altın madenciliÄŸi açısından gerçekten çekici bir hale gelmektedir.
GümüÅŸ madenciliÄŸi de antik dönemlerden baÅŸlayarak Osmanlı’lar döneminde devam etmiÅŸtir. Amasya-GümüÅŸhacıköy ve NiÄŸde-BolkardaÄŸ gümüÅŸ madenciliÄŸinin en yoÄŸun biçimde yapıldığı yöreler olmuÅŸtur. Türkiye’de bilinen platin cevherleÅŸmesi yoktur. Ülkemizdeki alpin tip bazikultrabazik kayaç topluluklarının, platin grubu mineralleri için dünya genelinde ekonomik beklentiler sergilemediÄŸi bilinmektedir. Ancak, platin aramalarına yönelik olarak yapılan çalışmalarda, bazik-ultrabazik kayaç topluluklarının bulunduÄŸu bazı yörelerde bu elementlerin varlığı saptanmıştır. Birincil oluÅŸumlar açısından ekonomik beklentinin zayıf olması nedeniyle, hedef bölgeler yöresinde ikincil (lateritleÅŸmeler, plaserler) platin aramacılığının yapılması gerekir. Bilinen bircevherleÅŸme bulunmadığı için, bu raporda platin ayrıntılı olarak iÅŸlenmeyecektir.
MEVCUT DURUM VE SORUNLAR Mevcut Durum Sektördeki KuruluÅŸlar Türkiye jeolojisinin altın cevherleÅŸmeleri açısından çok ümitli olması nedeniyle, Maden Kanunu’nda 1985 yılında yabancı sermayeli ÅŸirketlerin ruhsat almasınaolanak tanıyan deÄŸiÅŸikliÄŸin yapılmasından sonra 17 yabancı ÅŸirket aramalar için Türkiye’ye gelmiÅŸtir. Bunların büyük kısmı, bürokratik engeller nedeniyle geri dönmüÅŸtür. VII. BYKP döneminde, 1992 tarihi itibariyle arama-ön iÅŸletme-iÅŸletme ruhsatı almış ÅŸirket sayısı 10 olup, bunların yedisi yabancı ve üçü yerlidir. Yerli ÅŸirketlerden Etibank ve YurttaÅŸlar Madencilik’e ait altın ruhsatları teknik-ekonomik açıdan maden iÅŸletmesi için uygun deÄŸildir. Bunlardan Çanakkale Madencilik uhdesindeki saha iÅŸletmeye elveriÅŸlidir. 1999 yılı itibariyle yabancı ÅŸirketlerden sadece üç tanesi kalmış ve diÄŸerleri, iÅŸletme ruhsatlarına sahip oldukları halde, altın madenciliÄŸi için yatırım ortamının uygun olmadığına karar vererek Türkiye’den ayrılmışlardır.
Tüprag, iÅŸletme yatırımlarını askıya almış, fakat aramalarına devam etmektedir. Cominco ise iÅŸletme yatırımlarını askıya almış ve altın aramacılığından vaz geçmiÅŸtir. Kütahya-GümüÅŸköy’deki gümüÅŸ madenini 1987 yılından beri iÅŸleten Eti Holding, cumhuriyet dönemindeki tek deÄŸerli maden iÅŸletmecisi kuruluÅŸtur. Åžubat 2000 itibariyle, mevcut altın-gümüÅŸ iÅŸletme ruhsatları 28 adettir.
Platin ruhsatı yoktur. Rezervler ve Mevcut Kapasite Altın Altın madenciliÄŸi yapmakta olan ÅŸirketlerin kendi rakamlarının ve yayımlanmış çeÅŸitli verilerin (MTA,1970, 1993; Erler, 1997; Oygür, 1995, 1996) yorumlanmasına göre Türkiye’nin bilinen ve envanteri yapılmış toplam altın rezervi 1175 tondur. Arama çalışmaları süren yataklar ve bilinen zuhurlar Ege ve DoÄŸu Karadeniz bölgelerinde belirgin biçimde yoÄŸunlaÅŸmaktadır.
Türkiye’nin bilinen altın rezervi Tür Altın (ton) % Ä°ÅŸletmeye Hazır Yataklar* 240 20 Ä°ÅŸletmeye Hazır Yataklardaki muhtemel rezerv 780 66 Potansiyel Yataklar 80 7 Altının Yan Ürün OlduÄŸu Ä°ÅŸletilen Yataklar 55 5 Altının Yan Ürün OlduÄŸu Potansiyel Yataklar 20 2 Toplam 1175 100 *
Kaynak: Erler, 1997
Mevcut bilgilerimize göre; halen iÅŸletmeye hazır yatakların toplam altın rezervi 240 tondur.Günümüzde iÅŸletilmesi için hazırlıklar sürdürülen Bergama-Ovacık, Havran- Küçükdere, GümüÅŸhane-Mastra, Sivrihisar-Kaymaz ve UÅŸak-EÅŸme epitermal tipte yataklardır.
Yine iÅŸletilmesi planlanan yataklar arasındaki Artvin-Cerattepe ise bir masif sülfid yatağının oksitlenmiÅŸ demir ÅŸapkasıdır. Ä°zmir-Efemçukuru ise skarn tipi bir altın yatağıdır.
Türkiye’ deki iÅŸletilebilir altın yataklarının rezervleri (Åžubat-2000 itibariyle) TENÖR (gr/t) METAL Ä°ÇER YATAK İĞİ Au Ag REZERV (ton) Au (ton) Ag (ton) Ä°zmir-Bergama-Ovacık 9 11 2 980 000 26,82 32,78 Ä°zmir-Seferihisar-Efemçukuru 12,65 - 2 500 000 31,62 - UÅŸak-EÅŸme-KışladaÄŸ 1,43 - 74 000 000 105,8 - Balıkesir-Havran-Küçükdere 6,43 11,8 1 410 000 9,07 16,64 EskiÅŸehir-Sivrihisar-Kaymaz 6,04 5,3 974 000 5,88 5,17 GümüÅŸhane-Mescitli-Mastra 12 - 1 000 000 12 - Çanakkale-Kirazlı-Akbaba 12,5 - 8 000 000 10 - Artvin-Cerattepe (demir ÅŸapka) 4 140 8 200 000 32,8 1148 (masif sülfid) UÅŸak-EÅŸme 105 1013 1802 4002 Arama Artvin-Cerattepe 30,3 1150 460 1003 250 Fizibilite Ä°zmir-Efemçukuru 30 290 1002 2002 Fizibilite Bergama-Ovacık 24 24 240 70 250 Ä°ÅŸletmeye hazır GümüÅŸhane-Mastra 12 8 120 20 150 Fizibilite Havran-Küçükdere 7,5 17 75 20 120 Askıda Sivrihisar-Kaymaz 6,2 3 60 10 80 Yatırım TOPLAM 2154 1202 2258 500 1450 1 300 $/ons üzerinden hesaplanmışltır; 2 Tahmini; 3 Altın + Bakır için; 4 Teknik-ekonomik nedenlerle iÅŸletilebilir rezerv miktarıdı.
Türkiye altın madenciliÄŸinde tek kurulu kapasite, Eurogold Madencilik A.Åž.ye ait Bergama-Ovacık tesisleridir. Madencilik faaliyetleri sonucunda 24 ton altın ve 24 ton gümüÅŸ kazanılacaktır. Ovacık Altın Madeni’nin 8 yıl süreyle iÅŸletilmesi ve yılda 300 bin ton cevher çıkarılması planlanmıştır. Ä°ÅŸletmenin ilk üç yılında üretim hem açık ocak hem de yeraltından birlikte yapılacaktır. Daha sonraki 5 yıldaysa sadece yeraltı iÅŸletmesi sürdürülecektir.
Cevher içerisinde sülfid minerali hemen hiç yoktur ve serbest halde bulunan altın tanelerinin boyutu 10 mikrondan küçüktür. Ovacık Altın Madeni’nde, ince boyutlu altın içeren cevherlerdeki altının kazanılmasında halen teknik ve ekonomik olarak uygulanabilecek tek yöntem olan (Marsden ve House, 1993) siyanür liçi kullanılmıştır. Proses atıklarındaki siyanürün bozundurulması için “INCO SO2/Hava” yöntemi ve ağır metallerin kararlı hale getirilerek çöktürülmesi için “Ferrik Sülfat” yöntemi uygulanmıştır. Atıklar, kimyasal bozundurmadan sonra HDPE jeomembran ve kil katlarıyla astarlanarak geçirimsizliÄŸi (10-9 cm/sn) saÄŸlanmış atık havuzunda depolanacaktır. Üretim Teknolojisi Bergama-Ovacık’ta kurulma aÅŸaması tamamlanmış olan altın tesisinde uygulanması öngörülen üretim teknolojisi de baÅŸlıca; kırma-öÄŸütme, karıştırmalı özütleme, aktif karbona soÄŸurma (CIP)-geri sıyırma, elektroliz ve ergitme proslerini kapsamaktadır. Siyanürleme yöntemine dayanan üretim proseslerinde toksik bir madde olan siyanür kullanıldığından üretim sonucunda açığa çıkan katı-sıvı artıkların zararlı çevresel etkilerinin önlenmesi için, genellikle doÄŸal bozunma (atık barajı) ve kimyasal bozundurma yöntemleri uygulanmakta, siyanür geri kazanımı, kompleksleÅŸtirme çöktürme, biyolojik bozundurma, iyon deÄŸiÅŸtirme gibi alternatif yöntemlerden de yararlanılmaktadır. Uygulanacak yöntem belirlemesinde, artığın özellikleri ile tesisin bulunduÄŸu bölgenin jeolojik ve coÄŸrafik özellikleri (sıcaklık, yağış oranı ve yağış rejimi v.b.) dikkate alınmakta, gerekli durumlarda birden fazla yöntem birlikte kullanılarak standartlarda öngörülen zararsız koÅŸullar saÄŸlanmaktadır.
Bu Çalışma Devlet Planlama TeÅŸkilatının görüÅŸlerini yansıtmaz. SorumluluÄŸu yazarına aittir. Yayın ve referans olarak kullanılması Devlet Planlama TeÅŸkilatının iznini gerektirmez; Ä°nternet adresi belirtilerek yayın ve referans olarak kullanılabilir. Bu e-kitap, http://ekutup.dpt.gov.tr/ adresindedir. Yeterli gelmediyse , Sizin için araÅŸtıralım bilim@marbleport.com .